bugün

entry'ler (547)

pi ile yazılabilen kelimeler

(bkz: pike)

31 çekiyorum gözlerim kapalı

(bkz: seni ben 31 çekesin diye mi sevdim)

arkadaşım hoşgeldin

hakan altun seninle başım dertte yorumuyla uçurmuştur.

hitler in o dönemde almanya da tutma sebebi

hitler %25-30 luk bir onla iktidara gelmiştir. eğer karşısındakiler birleşebilseydi asla iktidara gelemezdi. 1. dünya savaşından sonra imzalanan versay barış anlaşmasının olumsuz etkileri almanların kamburunu çıkarmıştı. işsizlik arttıkça hitlerin oylarıda arttı. hain olarak adlandırdığı yahudilere karşı bir düşmanlık yarattı ve almanları belli hedeflerde birleştirdi.

önyargı ve kalite bağlantısı

günümüzün en gizli ve en tehlikeli kavramıdır ön yargı. neden gizli dedim çünkü çoğu zaman insan farketmez bile bu durumu.
ön yargı insanlarda doğuştan olarak bulunan doğal bir duygudur. bazı insanlar az ön yargıya sahipken bazılarının hayatı tamamen ön yargının esiri olmuştur.
şahsen kendimi ön yargısı az bir insan olarak nnitelendiririm.
lütfen hayal edin. sokakta yürüyorsunuz. karşıdan bir adam geliyor. adamı süzüyorsunuz. ayağında eskimiş bir spor ayakkabı, yıpranmış bir kot, rengi açılmış siyah bir tshirt, kirli sakal, elinde tespih, boy 1.80, kilo 100, kaşları çatık. ilk olarak zararlı bir insan olarak adlandırırsınız bu adamı. halbuki adam uluslararası ilişkiler okumuş 3 dil bilen, arabası evi olan, bir kediyi ezmektense arabasıyla direğe girip kolunu kırmış bir adam olabilir. bilemezsiniz. bu adam size baksa canınız sıkılabilir, rahatsız olabilirsiniz ama sizi kültürü ve bilgisiyle ezecektir, siz bilmezsiniz, bilemezsiniz. tipi ürkütücüdür. 100 kişinin içinde bu adam olsa ve polise deseler ki ' bu yüz kişinin 5 inin cebinde uyuşturucu var' o polis ilk bu adamı aramakla başlar işe halbuki hayatında esrarı sadece filimlerde görmüştür. en başta dediğimiz gibi her insanda olan bu ön yargı durumu insandan insana oran anlamında değişir. bir insanın kalitesini ölçmenin yüzlerce yolu vardır ancak emin olun en garantili şekilde bir kişinin kalitesi önyargı oranıyla ölçülebilir. bir insanın önyargısı ne kadar düşükse o kadar kaliteli demektir. önyargı yüksekse kalite düşüktür. bir insan isterse 3 üniversite bitirmiş olsun. bir üniversitede profesör, dekan, rektör olsun. üzerinde en mükemmel takım elbise olsun. bunlar bu adamın kaliteli olduğunu göstermez. bir vidyonun kalitesi pixel oranıyla ölçülebilir ancak insanlarda kalite böyle ölçülemez.

herkesin hayran olduğu yazar

(bkz: vaudeville for vendetta)

kaldırım yerine yolda yürüyen insan

Arabayi 3 santim kaldırıma park etsen deliler gibi isyan edendir o.

14 kasım 2012 israil in gazze yi işgali

bm nin ne zaman 40,41 ve 42. maddelerini göz önüne alarak işlem yapacağını gerçekten merak ediyorum. yazık çok yazık. büyük bir insanlık ayıbı.

gerçek bir zehirlenme öyküsü

ateş, kırgınlık, halsizlik, iştahsızlık, kusma, mide bulantısı,baş ağrısı, ishal!
saldırılar cuma günü geç saatlerde başladı.
1. gün:
savunma hattımız tamamen düşmüştü. tuvalete çıkma sürem 27dk idi. damacanadan pompa yardımıyla su alan herkes bilir. işte aynen öyle foşşşş. büyük hacet demeye bin şahit gerek. nane limon birlikleri anında cepheye gönderildi. işe yaramayacaktı...
2. gün:
herşey çok kötü bir hal almıştı. virüsler nanelimon saldırılarını kolay atlamış hatta hiç etkilenmemişti. yataktan kalkamıyordum. 3 battaniyeyle yatmama rağmen üşüyordum. vücut bitkin haldeydi. ishal artık önü alınamaz duruma gelmiş 20dk da bir beni tuvalete mahkum etmişti. midem abluka altındaydı. savaş alanına göndermeye çalıştığım besinler ve hatta ilaçlar kusma halimle tekrar çıkartılıyordu. kusma esnasında başıma uygulanan basınç başımı ağrıtmaya yetmişti. özel eğitimli majezik 100mg göreve çağırılmıştı o kara günde belki de tek yapabildiğim su içmekti. seçkin ve özel içerikli bir ballı karışım birliği savunma hattı için cepheye sızmayı başarmıştı.
3. gün:
ishal hiç azalmadı. ancak iyi şeyler de oluyordu. özel eğitimli ballı karışım ateş ve mide bulantısını yok etmeye başlamış, ablukayı ortadan kaldırmış giriş yapacak yeni birliklere güvenli bir yol açmıştı. günün en güzel olayı ise kusma vakalarını gerçekleştiren hain virüsler mideyi terketmişti. bu sayede daha ileri ve uzman birlikleri savaş alanına sokabilecektim. tek düşman ishal kalmıştı. 500mg lik ishal ilaçları cepheye gönderilmişti. midemden gelen ''güm furşşşt harrrrrrr purrrsssss kuşşttt'' sesleri savaşın ne denli çetin geçtiğinin işaretçisiydi. 100 lerce savaşta onuruyla savaşmış haşlanmış patates, muz ve gazı kaçmış kola birliklerine demli çay ekipleri eşlik ediyordu. tuvalete çıkma sürem 58dkya çıkmıştı.
4.gün:
sabah güneşli bir güne uyandık. işgalci ishal orduları cephe cephe geri çekiliyordu. onlar çekildikçe bizim taaruzlarımız şiddetleniyordu. sebze, meyve ve vitamin güçleri 500mg lik ilacın yanında savaşıyordu. gece 01:00 sularında savaş sesleri artık iyice sustu ve 04:37 de tamamen sesler kesildi.
5.gün (bugün):
düşman gücü kırıldı ve ishal artık o su kıvamından ayrıldı. tüm semptomlar yokedildi. tuvalete çıkma sürem 153 dk ya çıktı. bu gece bu işi bitirip daha hain olan vize güçlerine karşı hazırlığa başlayacağız. (bkz: #13698923)

en güzel gülüş şekli

gözler hafif kısık dudağın sadece sol tarafı kalkık vaziyette hafif tebessüm etmektir kanımca. waasap kullananlar bilir

yazarların pes oynarken aldığı takımlar

fenerbahçe

özdemir asaf

''cenneti de merak etmiyorum cehennemi de,
çünkü ben annemi ağlarken de gördüm gülerken de.'' özdemir asaf

hakkı yeten

koyu bir fenerbahçe taraftarıyım ancak baba hakkının hikayelerini okudukça gözlerim dolar,'' vay be'' derim.
benim aklıma kazınmış 2 anısı vardır.
beşiktaş ceza sahasında bir pozisyon olur. sanırım maç galatasarayla oynanmaktadır. galatasaraylılar cümbür cemaat hakemin üzerine koşup hocam penaltı diye bağırırlar. öyle bağırırlar, çırpınırlar ki maç durur. hakem yan hakeme gider gördün mü penaltı mıydı? der. yan hakem hocam göremedim valla der. bunu üzerine hakem baba hakkının yanına gider. ve penaltı olup olmadığını sorar. baba hakkı tereddüt etmez penaltı hocam der. hakem penaltıyı verir.
aklıma kazınmış diğer bir anı ise: fenerbahçe - beşiktaş maçıdır. tam olarak bilmiyorum adını ancak fenerin forvetinde genç bir oyuncu vardır. bu genç oyuncu orta sahanın az gerisinde topla buluşur 1-2 beşiktaşlıyı ve baba hakkıyı da geçtikten sonra golü atar. baba hakkı takım arkadaşlarını yanına çağırır. tüm beşiktaş kadrosu özellikle çalım yiyenler korkudan titremektedirler. baba hakkı der ki. '' bakın bu çocuk hem çok genç hem de türk. sakın ayağına falan vurayım, düşüreyim demeyin. bu milli takımda da oynar.''
denecek söz, yüceltecek iltifat seçmek dahi zor. ruhun şad olsun baba hakkı.

2011 2012 spor toto süper lig şampiyonu

tahminlerime göre bu akşam (06.05.2012) fenerbahçe son 10 yıldır oynadığı en zor 5 maçından birini oynayacaktır.
trabzon spor yetkililerine samimi olarak sorulsa ve şampiyon olmasını istedikleri takımları sıralamaları istense fenerbahçe 18. sırada gelir. öte yandan trabzonsporun saha avantajını kullanamayan nadir takımlardan olduğunu biliyoruz. trabzonspor teknik direktörü şenol güneş röportajlarında, seyirciler destekleriyle rakip takımı ve hakemi etkisi altına alabiliyor ancak bizim taraftarımızın yaptığı tezahürat ve eylemler sadece bizi baskı altına alıyor. gibi söylemlerde bulunuştu. fenerbahçe gibi deplasmanın kırılgan ekipleri böyle bir ortamda nispeten daha rahat top oynayabileceklerdir. volkan, alex ve bence en önemlisi gökhan gönül'ün sakatlığı lig şampiyonunu belirleyecek etkenlerin başında gelmektedir. gökhanın eksikliğinde ya da maç esnasında sakatlığıyla çıkarak yerini orhan şam'a bırakacak oluşu o dakikadan itibaren maçın trabzonspor hakimiyetine geçmisinin belirleyicisi olacaktır. bu akşam ki maçta özer hurmacının forma giymesini bekliyorum ne yazık ki. ne yazık ki dedim çünkü özer fenerbahçe ye yakışmayan 3 futbolcudan birisidir(orhan şam, fabio bilica, özer hurmacı). alex'in oynamayacağını biliyoruz. alexin görevini stoch üstlenecektir. 2011-2012 şampiyonu sanırım bu akşam belli olacak. fenerbahçe puan kaybetmezse %75 şampiyon olur diye düşünüyorum. galatasaray puan kaybetme lüksü olmadığının farkında. taraftar desteğini de arkasına alarak 3 puanı rahat kazanacağını düşünüyorum.
(tarih düzeltildi.)

küfürbaz beşiktaşlı bayan taraftarlar

''cennet anaların ayakları altındadır.'' her kadın bir anne adayıdır ve kutsaldır. her dinde ana doğurganlığı temsil eden, nurdur.
bir fenerbahçe taraftarıyım. son 3 sezondur şükrü saraçoğlu stadyumuna sürekli, her maçta giderim. 2-2 lik fenerbahçe-galatasaray maçında da stadtaydım. maç öncesi buse terime ve bazı futbolcuların annelerine, ailelerine küfür edildi. hiç birine eşlik etmedim. bir insanın en kutsal varlıklarına birine küfür etmeyi kendime yediremedim. içten içe kendi yanımda küfür eden arkadaşlarımı kınadım.
2011-2012 sezonunda küfürden dolayı seyircisiz maç oynama cezası yerini ''sadece kadın ve çocuk taraftarların maçı izlemesi'' durumuna dönüştü.
çok iyi hatırlıyorum bu cezanın uygulandığı ilk maç fenerbahçe-bursaspor maçıydı. 50.000 kadın ve çocuk taraftar dünyada da bir rekora imza atmıştı.
bu ceza beşiktaş-galatasaray maçında meydana gelen olumsuz olaylar sonucu beşiktaşa da verildi. beşiktaşlı kadın ve çocuklar fenerbahçe karşısında takımını desteklemek üzere fi yapı inönü stadını doldurdular. ilk dakikadan itibaren küfürlü tezahurat yapmaya başladılar. önce çok şaşırdım ama sürekli olumsuz tezahüratları devam etti. ve lig tv sesi gram dahi kısmadı. annem ben ve kardeşim maçı izliyorduk, utancımdan televizyonun sesini kapattım. çocuğunun elinden tutmuş maça gelmiş. yıllarca dolaylı yoldan aşşağılık küfürlere maruz kalmış eli öpülesi insanlar, fenerbahçeye ve fenerbahçe taraftarına 380 saniye boyunca ana, avrat küfür ettiler. bir sahanın kapatılması için gereken toplam küfür süresi 120 saniyedir.

üniversitelerdeki yemek fiyatları

yeni yüzyıl üniversitesinde 6tl olan fiyattır.

hazır değildik

yaklaşık 2.900.000 kişiydik. o sabah diğerlerinden çok farklıydı. gece kimse uyuyamamıştı. gözlerde korku vardı, öfke ve nefrette vardı. nizami bir şekilde beklemedeydik. beklediğimiz yer düz bir araziydi. yağmur başlamış yerler hafif çamurumsu bir hal almıştı. sol tarafımda çelimsiz, formsuz ve çokça çekingen biri vardı.
kimse konuşmuyordu. tek bir çıtırtı yoktu. dinlesem yan tarafımdaki çocuğun kalp atışlarını duyabilirdim adeta. ardından rap! rap! rap! diye nizami sesler duymaya başladık. ya deprem oluyordu, yada binlerce fil uygun adım bize doğru yaklaşıyordu. aslında 2 seçenekte kaderimizde olabilecek olanın en iyisiydi. çünkü yaklaşanın ne olduğunu herkes biliyordu. kafamı yere doğru eğip ayağımın ucuna baktım. taşlar sesle birlikte zıplıyorlardı. aniden ses kesildi. safların önünde o güne kadar bizi eğiten insanlar belirdi. yüksek bir sesle konuşmaya başladılar, bize seslenen kişi: '' bu günün geleceğini biliyorduk. evet çok zor bir dönemdeyiz. bu güne kadar onlarca yıllık deneyiminiz var. bir çoğunuz şafağı göremeyecek. evet. elinizden gelenin en iyisini yapın. sizlere güvenim sonsuzdur!'' dedi ve saflara girerek arka taraflara doğru ilerledi. bu çıldırtan sessizliğin nasıl bozulacağını merak ederken bir anda tüğleri diken diken eden hiç bir insan yapımı çalgıya ait olamayacak borulardan 'ouuu ou ou ouuuuu' diye sesler duyduk. ses tahminimce 5-6km kadar uzaktan gelmekteydi ama iliklerimde hissettim o sesi. yer çok daha şiddetli bir şekilde titremeye başladı. nizami değildi artık o ayak sesleri. yanımdaki çocuk yavaşça geriye doğru bir adım attı. elimle sırtına dokundum ve yanıma, safına geri hizzaladım. gözlerine umut verici bir gülümsemeyle baktım. gözlerimin içine bakarak yutkundu ve dümdüz ileri bakmaya başladı. geliyorlardı. acımasız, vakitsiz ve vahşice...
rakilibaradak'ın ''vize dönemi'' adlı eserinden alınmıştır.

vize dönemi

savaş borularının sesi eşliğinde duvarlarımıza bordo etmekte olan iğrenç bir dönem.

bok yoluna geliver

118 80 in yeşil iblisinin söylediği şarkının ismidir.

bok yoluna geliver
bok yoluna soruver...

dikkatli dinle istersen.

yazarların 2011 genel seçim oy oranı tahminleri

akp iktidar olur: 1.85
chp iktidar olur: 4.80
mhp iktidar olur: 12.05
---------------
akp meclise giremez: 85.00
chp meclise giremez: 79.00
mhp meclise giremez: 75.00
----------------
özel etkinlikler (043)

çöplerden yine chp oyları çıkar: 1.10
kemal kılıçdaroğlu oy kullanamaz: 3.70
mhp nin seçim parçası eurovision a katılır: 12.50
-----------------

ilk oyu kılıçdaroğlu atar: 5.00
ilk oyu recep tayyip atar: 5.00
ilk oyu devlet bahçeli atar: 5.00
-----------------------
oranlar bunlar...